BÖBREK TAŞ HASTALIKLARI

Taş Hastalıkları

Kanal D Konuştukça - Böbrek Taşları - Op. Dr. Uygar Miçooğulları

Böbrek Taşı

Böbreklerin Görevi Nedir?

Böbreklerin Görevi Nedir? Böbrekler kanda bulunan zararlı atıkları süzen ve bu atıkların suyla birlikte idrar biçiminde dışarı atılmasını sağlayan organlardır.Böbreklerin idrar oluşturmak dışında başka önemli görevleri de vardır. Böbrekler, kemik iliğindeki kan hücrelerini olgunlaştıran eritropoetin adlı bir hormonun yapımından sorumludur. Bu sayede vücudu kansızlığa karşı korurlar.Buna ek olarak, D vitamininin sentez edilmesine katkıda bulunarak kalsiyum ve fosfor dengesini düzenlerler. Bu da kemiklerimizin dirençli olmasını sağlar.

Böbrek Taşları Nasıl Oluşur?

Böbreklerin Görevi Nedir? Böbrekler kanda bulunan zararlı atıkları süzen ve bu atıkların suyla birlikte idrar biçiminde dışarı atılmasını sağlayan organlardır.Böbreklerin idrar oluşturmak dışında başka önemli görevleri de vardır. Böbrekler, kemik iliğindeki kan hücrelerini olgunlaştıran eritropoetin adlı bir hormonun yapımından sorumludur. Bu sayede vücudu kansızlığa karşı korurlar.Buna ek olarak, D vitamininin sentez edilmesine katkıda bulunarak kalsiyum ve fosfor dengesini düzenlerler. Bu da kemiklerimizin dirençli olmasını sağlar.

Kaç Çeşit Böbrek Taşı Vardır?

Taşlar yapısını oluşturan kristallerin cinsine göre 5 ana kategoriye ayrılmaktadır: Kalsiyum Oksalat Taşları (en sık), Kalsiyum Fosfat Taşları, Enfeksiyon (Strüvit) Taşları, Ürik Asit Taşları ve Sistin Taşları. Taşın yapısının bilinmesi, tedavi sonrası tekrar taş oluşumunun önlenmesi ve buna yönelik önlemler alınması açısından önemlidir.

Böbrek Taş Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Böbrek taş hastalığı kimi zaman hiçbir belirti vermeden tesadüfen saptanabildiği gibi zaman zaman idrar yoluna düşerek çok şiddetli ağrılara neden olabilmektedir. Ağrının vasfı genellikle kolik tarzında olup, dalgalar halinde gelmekte ve kıvrandırıcı tarzda olmaktadır. Ağrının hissedildiği alan yan (böğür) bölgesi olup, kasık bölgesine doğru yayılmaktadır. Ağrı dışında görülen en önemli belirtiler ise bulantı, kusma, idrar yaparken yanma, idrardan kan gelmesi ve idrar yapma problemleridir.

Böbrek Taş Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?

Böbrek taş hastalığı tanısı için detaylı bir anamnez ve muayenenin yanı sıra birtakım laboratuar ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır. Ultrasonografi, direk grafi ve düşük dozla çekilen ilaçsız tomografi taş tanısında kullanılan en önemli radyolojik görüntüleme yöntemleridir. Taşa yönelik bir müdahele planlandığında ilaçlı (kontrastlı) incelemeler veya gerektiğinde sintigrafik incelemeler planlanabilmektedir. Taş hastalığının nedenlerinin araştırılması amacıyla kan ve idrarda bir takım metabolik incelemelerin yapılması ve taşın analiz edilmesi ilerde hastalığın tekrar etmemesi açısından önem arzetmektedir.

Böbrek Taşlarının Tedavisi

Böbrek taş hastalığı tedavisi; taşın yerleşim yeri, boyutu, tipi ve hastaya ait birtakım faktörler göz önüne alınarak planlanmaktadır. -ESWL (ses dalgaları ile taş kırma), -URS / RİRC (üreterorenoskopi), -PNL (perkütan nefrolitotomi), -Açık ve laparoskopik cerrahi yöntemler bu amaçla kullanılan tedavi yöntemleridir. Yine taş hastalığının tekrar etmemesi için hastalara birtakım yaşam tarzı değişiklikleri, diyet tedavisi ve metabolik araştırma sonuçlarına göre ilaç tedavisi önerilebilmektedir.

Lazerle Böbrek Taşı Kırma

Lazerle taş kırma, esnek yapıda (fleksibl) ince bir endoskop vasıtasıyla, vücuda herhangi bir kesi ya da delik açmadan, idrar kanalından böbreğe kadar girilip, buradaki taşların lazer yardımıyla kırılması ya da alınması işlemidir.Lazerle böbrek taşı kırma işlemi için özel üretilmiş endoskoplar (fleksibl üreterorenoskop) kullanılmaktadır. Yaklaşık 3 mm kalınlığında ve 60 – 70 cm uzuluğundaki bu aletlerin ucu cerrah tarafından cihazın arkasından kumanda edilebilmektedir. Bu sayede böbreğin her bir odacığına girilebilmekte ve buradaki taşlara ulaşılarak lazer yardımıyla kırılabilmektedir.

Bebeklerde ve Çocuklarda Böbrek Taşı

Bebeklerde ve çocuklarda taş hastalığı erişkinlere göre daha nadir görülüyor olsa da son yıllarda görülme sıklığı beslenme alışkanlığındaki değişikliklere bağlı artmaktadır. Ayrıca bu çocuklarda taş hastalığının altında yatan sıklıkla bir metabolik ya da anatomik bozukluk olmasından ötürü tekrarlamaya son derece eğilimlidir.Çocuk böbreğinin ve idrar kanallarının küçük olmasından ötürü bu yaş grubunun tedavisinde minyatür özel cihazlar kullanılmalı ve cerrah bu konuda yeterli deneyime sahip olmalıdır. Çocuklarda böbrek taşı ameliyatı konusunda dünyadaki en geniş serilerden birine sahibim ve başarı oranlarım genel literatürün oldukça üzerindedir. Bu konuda 80’in üzerinde uluslararası makalem yayınlanmıştır.Çalıştığım kurumlarda yurtiçi ve yurtdışından gelen birçok meslektaşımıza bu cerrahiler konusunda eğitim verdik. Onlarca sempozyum ve konferans düzenledik. Dünyada okul öncesi çocuklarda lazerle kapalı böbrek taşı ameliyatı serisini ilk defa biz yayınladık (J Ped Surg 2011). O dönemde bu cerrahilerin uygulandığı en küçük çocukları literatürde ilk biz bildirdik. Tüm bu deneyim ve birikimlerimizle bebek ve çocuklarda taş ameliyatlarını oldukça yoğun olarak etkili ve güvenli bir şekilde uygulamaya devam etmekteyim.

Ses Dalgalarıyla Taş Kırma (ESWL)

ESWL (Vücut Dışı Şok Dalgaları ile Taş Kırma)

Bu teknikte bir jenaratörden üretilen ses dalgaları floroskopi ve/veya ultrason kılavuzluğunda ciltten böbrek taşına iletilmekte, güçlü titreşimlerle kırılan taş parçaları idrar yoluyla vücuttan dışarı atılmaktadır. İşlem, taşın büyüklüğü ve bulunduğu bölgeye, kullanılan cihaza göre değişmekle birlikte yaklaşık 30-45 dk arasında sürmektedir. Tam taşsızlık sağlanması için ek seans ihtiyacı olabilmektedir ancak 3 seanstan fazla uygulanması kesinlikle tavsiye edilmemektedir. İşlem ayaktan yapılmakta olup, sonrasında hastanede kalınmasına gerek yoktur. Yeni jenerasyon cihazlar sayesinde çocuk hastalar dışında anestezi gereksinimi olmamaktadır. Ancak hastanın ağrı duymaması için işlem öncesi ağrı kesici kullanmasında fayda vardır.

ESWL İşlemi Kimlere Uygulanır?

İşlemin başarısı taşın boyutu, sayısı, yeri, sertliği, böbreğin anatomik yapısı ve taş ile cilt arası mesafe gibi birçok faktöre bağlı olmakla birlikte genellikle 2 cm’den küçük taşlarda tercih edilir. Çocuk hastalarda da bu işlem güvenle uygulanabilmekte, hatta çocuk hastalarda taşlar bu yöntemle daha kolay kırılmakta ve daha kolay dökülmektedir. Çocuk hastalar için tek çekince bu işlemin anestezi altında gerçekleştiriliyor olmasıdır.

ESWL İşlemi Kimlere Uygulanmaz?

Gebelerde, kan sulandırıcı ilaç kullanan ya da kanama bozukluğu olanlarda, aktif idrar yolu enfeksiyonu olanlarda, ana atardamarlarında anevrizma olanlarda ve böbrek çıkım darlığı olanlarda bu işlemin yapılması riskli ve sakıncalıdır.

Cerrahi Yöntemlere Göre Avantaj ve Dezavantajları Nelerdir?

En önemli avantajları anestezi gerektirmemesi, istenmeyen etkilerinin (komplikayon) daha düşük olması ve ayaktan günübirlik uygulanabilmesidir. Dezavantajları ise başarı oranının (özellikle sert yapıda ve böbreğin alt odacığına yerleşmiş taşlarda) daha düşük olması ve taş parçalarının düşerken tıkanıklık ya da ağrı yapabilmesidir. NOT : Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Üreteroskopi (URS)

Üreter (böbrek ve mesane arasında bağlantıyı sağlayan ince kanal) taşlarının tedavisinde kullanılan, idrar kanalından girilerek yapılan endoskopik (kapalı) bir ameliyat yöntemidir.

Nasıl Yapılır?

Genel ya da spinal (belden uyuşturma) anestezi altında yapılır. Ameliyat sırasında rijid ya da esnek (fleksibl) endoskoplar kullanılabilir ve işlem kullanılan cihaza göre isimlendirilir. Hasta sırt üstü yatırılarak, litotomi (doğum) pozisyonuna alınır. Taş, endoskop içinden gönderilen lazer taş kırma cihazı ile çok küçük parçalara ayrılır. Gerektiğinde basket kateter denilen aletler yardımıyla taş parçaları dışarı alınabilir. Taş çok büyükse, kanal duvarında ciddi ödem yapmışsa ya da bir yaralanma oluşmuşsa böbrek ile mesane arasına idrar akışının sağlanması amacıyla bir stent konulabilir. Bu stent yaklaşık 1-2 hafta sonra alınmaktadır.

Avantajları Nelerdir?

Herhangi bir kesi ya da delme işlemi yapılmadığı için hasta aynı gün taburcu edilebilmekte; ertesi gün ise normal günlük yaşantısına dönebilmektedir. Başarı şansı oldukça yüksek, komplikasyon (istenmeyen yan etki) oranı ise oldukça düşük etkili ve güvenli bir ameliyat yöntemidir. Aktif idrar yolu enfeksiyonu olan hastalar dışında tüm hastalara güvenle uygulanabilmektedir.

Riskleri Var mıdır?

Kapalı (endoskopik) bir işlem olmasına rağmen bazı riskler içermektedir. İdrar kanalı endoskopun geçemeyeceği kadar dar ise işlem stent konularak ikinci bir seansa ertelenebilmektedir. İşlemin en korkulan komplikasyonu kanalın yaralanması ya da kopmasıdır. Bu yaralanmaların büyük bölümü stent ile iyileşirken, kopma ya da çok ciddi yaralanmalarda cerrahi onarım gerekmektedir.Ameliyat sonrası antibiyotik tedavisi gerektiren enfeksiyon, ateş ve kanama izlenebilen diğer nadir komplikasyonlardır. Bu tip istenmeyen yan etkilerin oluşmaması için dikkatli cerrahi öncesi hazırlık, ince enstrümanların kullanımı ve cerrahi deneyim önem arzetmektedir.

Retrograd İntrarenal Cerrahi (RIRC)

Üreter (böbrek ve mesane arasında bağlantıyı sağlayan ince kanal) taşlarının tedavisinde kullanılan, idrar kanalından girilerek yapılan endoskopik (kapalı) bir ameliyat yöntemidir.
Esnek yapıda (fleksibl) ince bir endoskop vasıtasıyla, vücuda herhangi bir kesi ya da delik açmadan, idrar kanalından böbreğe kadar girilip, buradaki taşların lazer yardımıyla kırılması ya da alınması işlemidir. Bu işlem için özel üretilmiş endoskoplar (fleksibl üreterorenoskop) kullanılmaktadır. Yaklaşık 3 mm kalınlığında ve 60-70 cm uzuluğundaki bu aletlerin ucu cerrah tarafından cihazın arkasından kumanda edilebilmektedir. Bu sayede böbreğin herbir odacığına girilebilmekte ve buradaki taşlara ulaşılarak lazer yardımıyla kırılabilmektedir.

Avantajları Nelerdir?

Herhangi bir kesi ya da delme işlemi yapılmadığı için hasta aynı gün taburcu edilebilmekte; ertesi gün ise normal günlük yaşantısına dönebilmektedir. Başarı şansı oldukça yüksek, komplikasyon (istenmeyen yan etki) oranı ise düşük bir ameliyat tekniğidir. Aktif idrar yolu enfeksiyonu olan hastalar dışında tüm hastalara güvenle uygulanabilmektedir.

RİRC İşlemi Kimlere Uygulanabilir?

Genel olarak 2 cm’den küçük taşlarda tercih edilen bir yöntem olsa da şahsi tecrübem ve son yıllarda yayınlanan çalışmalar böbreğin alt odacığı dışında yerleşmiş taşlarda 3 cm’ye kadar bu işlemin başarıyla uygulanabileceği yönündedir.

Perkütan Nefrolitotomi (PNL)

Perkütan Nefrolitotomi (PNL) böbrek taşlarının tedavisinde kullanılan, sırttan küçük bir delik açılarak gerçekleştirilen endoskopik (kapalı) bir ameliyat tekniğidir. Bu yöntem daha çok 2 cm’den daha büyük taşlarda veya diğer tedavi seçeneklerinin (ESWL ve RİRC) başarısız olduğu daha küçük böbrek taşlarında tercih edilir.

Nasıl Yapılır?

Hastanın sırt bölgesinden böbreğin içerisine doğru yaklaşık 1 cm genişliğinde bir tüp konularak tünel oluşturulur. Bu tünel içerisinden gönderilen endoskop ile böbreğin içerisindeki taşlara ulaşılır. Bu taşlar bir bütün halinde veya çeşitli kırıcılarla (pnömotik, ultrasonik ya da lazer) parçalanarak aynı yoldan dışarı çıkarılır. Girişim sonrası gerekirse ameliyatın gerçekleştirildiği delikten böbreğe ince bir plastik tüp (nefrostomi tüpü) yerleştirilir ve ameliyat sonrası hızlı iyileşme için 1-2 gün bekletilir. Küçük taşlarda ve sorunsuz biten ameliyatlarda sıklıkla bu tüpü koyma gereği duyulmaz.

Bu Ameliyatın Çeşitleri Var mı?

PNL ameliyatı son yıllarda geliştirilen daha ince endoskop ve enstrümanların sayesinde daha küçük kesilerden yapılabilir hale gelmiştir. Ameliyat, yerleştirilen tüpün çapına göre isimlendirilmekte olup; standart teknikte 30 Fr (1 cm) çapında bir tüp yerleştirilirken, mini-PNL yönteminde 15-18 Fr çapında tüpler (5-6 mm), ultramini-PNL tekniğinde ise 12-14 Fr çaplı (3-4 mm) tüpler kullanılmaktadır. Kullanılan tüpün çapı azaldıkça ameliyata bağlı kanama gibi bazı istenmeyen durumların görülme ihtimali azalmaktadır. Yine daha küçük çaplı aletlerle yapılan ameliyatlar sonrası iyileşme daha hızlı olmakta, hasta daha az ağrı duymakta ve daha konforlu bir iyileşme süreci yaşamaktadır.

Avantajları Nelerdir?

Bu tekniğin diğer yöntemlere olan en önemli üstünlüğü 2 cm’den büyük taşlar için “başarı (taşsızlık) şansı en yüksek” yöntem olmasıdır. Eskiden büyük böbrek taşlarının tedavisinde sıklıkla uygulanan ve büyük bir kesiden gerçekleştirilen açık taş ameliyatlarına göre kozmetik yönden büyük bir avantaj sağlamakta, daha hızlı ve konforlu bir iyileşme süreci sağlamaktadır.

Riskleri Var mıdır?

Bu ameliyat her ne kadar kapalı endoskopik bir yöntem olarak kabul edilse de; kanama, enfeksiyon ve komşu organ yaralanması gibi bazı riskler taşımaktadır. Bu riskleri en aza indirmenin yolu ise ameliyat öncesi doğru hazırlık yapılması, tam donanımlı bir ekipmana sahip olunması ve cerrahın bu ameliyat konusunda yeterli tecrübeye sahip olmasından geçmektedir.

Perkütan Nefrolitotomiyle İlgili Bazı Çalışmalarım